Hayatın anlamını kavrayan çocuklar yetiştirmek
Çocukların güçlüklerle başa çıkabilmeyi öğrenebilmelerinde içinde bulundukları ortamı ve yaşadıkları toplumu daha ileri seviyelere getirebilmelerine fırsat tanınması önemli. Bu fırsatları yaratan önemli ortamlardan biri de oyun. Çocuklar oyun oynarken en gerekli malzeme hayal güçleri. Olmayan bir şeyi görmek, duymak, hissetmek, dokunmak ya da koklamak şeklinde gerçekleştirilen hayal etme çocuğun hayal gücünün sonucu. Böylece çocuk çok yönlü düşünmeyi öğrenir. Dramatik oyun, çocukların kendilerini kolay ifade ettikleri doğal yollardan biri. Dramatik oyun çocukların karmaşık olduğunu düşündükleri yetişkin dünyasını anlayabilmelerinde, insanlarla ilişki kurabilmelerinde ve çevrelerini tanıyıp, uyum göstermelerinde bir hazırlık niteliği taşır. Bir sanat alanı da olan dramanın süreçlerinde duygular, biliş, dil ve sosyal etkenler var. Dramada bir tür oyunsu süreçler olup çocuğun yaşamını zenginleştirir. Bir çocuğa drama yaşantısı ile bütün yaşamı boyunca onu etkileyecek deneyimler ve bilgiler verilebilir. Çocuklar hayatın anlamını kavrayan birçok deneyimi erken çocukluk döneminde drama yoluyla öğrenilebilir. Drama çalışmaları çocukların deneyerek, yaşayarak, görerek, hissederek öğrendiklerini daha zevkli hale getirir.

Peki Drama nedir?
Drama “insanın her türlü eylem ve ediminde var olan durumların bütünü” şeklinde tanımlanır. Özellikle insanın insanla ya da başka objelerle olan her tür etkileşiminde eylemsel ve edimsel anlar oluşmakta ve bu oluşum “dramatik” olarak adlandırılır. Drama sözcüğü Yunanca “dran” dan gelir. “Dran”; yapmak, etmek, eylemek anlamı taşır. Drama sözcüğü bugünkü anlamına yakın biçimde Yunanca Dromenon’ daki “seyirlik olarak benzetme” olgusuna dayalı ve eylem anlamı taşır. Genel olarak drama için eğitimde drama, yaratıcı drama gibi farklı kavramlar kullanılır. Bunun yanı sıra drama yerine rol oynama, doğaçlama gibi kavramların kullanıldığı görülür. Drama oyunlaştırma, canlandırma ve doğaçlama temelde olmak üzere atölye çalışmaları çerçevesinde yürütülen bir etkinlik. Atölye çalışmaları bir liderin rehberliğinde ve bir grupla sürdürülür. Drama alanında eğitim almış bir lider tarafından yapılan atölye çalışmalarına katılmak dramayı ve dramanın önemini anlamayı kolaylaştırır. Dramada yaşanan olaylar o anda ortaya çıkmakta ve o anda yaratılmakta. Ortaya çıkanların doğru ya da yanlış olması gibi bir durum söz konusu değil. Drama önceden yazılı bir metin olmadan, katılımcıların kendi yaratıcı buluşları, özgün düşünceleri, anıları ve bilgilerine dayalı olarak oluşturdukları eylem durumları ve doğaçlamalar. Çocuk oyunlarında da benzer etkinliklerden yola çıkılarak, farklı yaşam durumlarını canlandırma ve bu yaşam durumlarından bilgilenme ortamları oluşturulmakta.
Çocuklar ile hayatın provasını yapmak: mış gibi yapmak
Dramada çocuklar kendi sembolik oyun yaşantıları vasıtasıyla başkalarının duygularını ve neler düşündüğünü anlama imkânı bulur. Böylece çocuklar kendilerini ve sosyal çevrelerini araştırma konusunda aktif olma fırsatı elde ederler. Drama hangi amaç için gerçekleştiriliyor olursa olsun çocuğun gelişim alanlarına etkisi var. Her çocuğun gelişimi farklı ve drama her çocuğun gelişim aşamasına uygun olarak geliştirilebilir. Dramanın kullanılmasında temel amaç kişinin kendisini başkasının yerine koyarak, kendisini, çevresini dolayısıyla da toplumu daha iyi anlayabilmesi. Çocuk dramanın oyunsu süreçleri içinde yaparak yaşayarak öğrenirken, zihinsel gelişimi de desteklenir. Çocuğun bu süreç içinde hayal gücünü kullanması, olmayan bir şeyi koklaması, görmesi, hissetmesi, duyması zihinsel işlemleri gerektirir. Dolaysıyla bunların yapılması çocuğun zihinsel gelişimini etkiler.
Çocuklar günlük yaşamları içinde kullandıkları iletişim biçimleri ile birçok şeyi anlayabildikleri halde, yine de sınırlı kelime hazineleri nedeniyle sözel olarak kendilerini anlatmada güçlük çekebilirler. Drama etkinlikleri ise dili kullanma yeteneği geliştirecek ortamlar yaratır. Böylece çocuk drama çalışmaları sırasında sık sık konuşarak daha fazla sözcük ve gramer bilgisi elde eder.Drama sayesinde çocuk çeşitli etkinliklerin özelliğine göre tartışan, konuşan, olayları yaşayan ve yaratan kişi olarak çevresinde olup bitenleri daha iyi anlar. Drama bir grup çalışması olduğu için çocuklar grup üyelerine karşı duyarlı olmayı, birbirlerini kabul etmeyi, değerlendirmeyi ve teşvik etmeyi öğrenirler. Bu şekilde çocuklar günlük yaşam deneyimleri edinerek gelecek yılardaki yetişkin hayatlarına bugünden -mış gibi yaparak drama ile hazırlanmış olur.
Bir örnek ile düşünelim
Topun evi drama çalışması
Lider çocuklara çalışma mekânında daire biçiminde ayakta durmalarını söyler. Daha sonra, lider önce kendi ismini ayaklarını yere iki kere vurarak söyler. Lider çocuklardan kendi isimlerini de sırayla ayaklarını ya da ellerini kullanarak söylemelerini ister. Diğer çocuklar da o çocuğun adını söylerken, aynı ritimle ayaklarını yere vururlar. Her çocuğun adını bir ritimle söyledikten sonra lider bu ritimleri bir de sayarak söylemelerini ister. Örneğin “Ayşe, bir-iki” gibi. Lider çocukları tekrar sınıfın ortasına toplar ve çocuklara müzik açacağını ve dans edeceklerini söyler. Lider müziği açar ve çocuklar sınıfın içinde dans etmeye başlar. Sınıfın çeşitli yerlerine dans ederek liderin verdiği sözel yönergelere göre hızlı ve yavaş yürürler. Müzik durduğunda lider çocuklara “şimdi herkes ilk gördüğü arkadaşına en sevdiği rengi söylesin” der ve müzik ile dans etmeye devam edilir. Daha sonra sırayla müzik durduğunda birbirlerine en sevdikleri oyuncaklarının adını, en sevdiği çizgi film kahramanının adını söylerler.Oyunun sonunda çocuklarla yere oturulur ve lider çocuklardan arkasında sakladığı şeyin ne olduğunu tahmin etmelerini ister. Çocuklardan yorumlar alındıktan sonra lider arkasına sakladığı topu çocuklara gösterir. Çocukların yaptığı tahminlerle ilgili konuşulduktan sonra, lider çocuklara “bu top Ege isimli bir çocuğa ait, dün arkadaşları ile oyun oynarken bu topu kaybetmiş olmalı, bende yoldan geçerken buldum bu topu, şimdi onu Ege’ye geri götürmek istiyorum” der. Lider topla konuşuyormuş gibi yaparak “bu top sayılarla ilgili şarkıları çok sevdiği söylüyor” der. Çocuklara eğer ona sayılarla bir şarkı söylersek bize evinin adresini hatırlayabileceğini söyler. Lider topu sınıfın ortasına koyar ve tüm çocuklar topa şarkılarını söyler. Daha sonra bütün çocuklar topa ellerini değdirerek topun altında hangi sayı olduğunu tahmin etmeye çalışırlar. Topun altında birden beşe kadar sayı kartları vardır. Bu kartları lider sınıfın içine yaptığı ipten yolun üzerine yerleştirir. Çocuklar sırayla bu ipin üzerinden yürümeye başlarlar. İpin sonunda bir eve ulaşırlar ve burası evidir. Çalışma sonunda çocuklarla oyun hakkında sohbet edilir. Arkadaşlarının sevdikleri şeyleri öğrenmenin ve tanımanın nasıl bir duygu olduğu hakkında sohbet edilir.
No responses yet